Aşkın ve Çıkarın İkiyüzlü Dansı: Türkiye’de Sugar Daddy Fenomeni


Ah, ne garip bir çağdır ki aşk, artık bir saik değil, bir ticarete dönüşmüştür. Eskinin hürmetle anılan aşk hikâyeleri, altınla tartılır olmuş, duygular, menfaatin terazisine bırakılmıştır. Türkiye’nin gölgelerinde bir başka tiyatro sahnelenir: "Sugar Daddy" adı verilen ihtiyar varlıklı adamlar ile zarafet ve gençliğin baharında olan "Sugar Baby"ler arasındaki mutabakatlı ilişkiler.

Ey aşk, nasıl da değiştirdi suretini! Bir zamanlar gönüller aşk için çırpınırken, şimdi keseler için titrer olmuş. Bu yeni çağın beyleri ve hanımları, mektuplar ve şiirler yerine banka hesaplarının şifrelerini ezberlemekte, çiçekler değil mücevherler takdim edilmektedir. Fakat bu masalın sonu nasıl gelecektir? Mutlu bir sona mı, yoksa menfaatlerin çarpıştığı bir facia sahnesine mi?

Türkiye'de fısıltıyla konuşulan bu mevzu, artık bir sır olmaktan çıkıp ayan beyan bir gerçeğe dönüşmüştür. Bilhassa büyük şehirlerde, gecelerin ışıltısında ve lüks sofraların ardında, bir başka aşk yaşanır; adı konulmamış, satırlara dökülmemiş, fakat altınla işlenmiş bir aşk!

Lakin ey okuyucu, sorarım sana: Bu bir aşk mıdır, yoksa bir mukavele mi? Sadakat mi, yoksa ihtiyacın doğurduğu bir kader mi? Ey talihsiz gençler, gözlerinizi açınız! Para gelir ve gider, ama kalbiniz bir kez kırılırsa, bir daha onarılamaz. İşte, bu meselenin gerçeğini öğrenmek için, bir "Sugar Baby" ile mülakat yaptık. Gönüllerin sultanı mı, yoksa çıkarın mahkûmu mu? Bunu okuyucu karar versin!


Röportaj: Bir Sugar Baby’nin İtirafları


Karşımızda, şehrin en ihtişamlı kafelerinden birinde oturan genç ve zarif bir hanımefendi var. Adını zikretmek istemez, fakat hayatının perdesini aralamaktan da çekinmez. Biz sorduk, o cevapladı.

Muhabir: Hanımefendi, halk arasında "Sugar Baby" olarak bilinen bir hayat sürüyorsunuz. Bu yola nasıl girdiniz?

Sugar Baby: Ah, efendim, kader mi dersiniz, yoksa ihtiyacın sunduğu bir fırsat mı? Üniversite yıllarında idim, hayatın yükü omuzlarımda, geleceğe dair büyük hayallerim vardı. Sonra gördüm ki, bazı insanlar, sahip oldukları serveti ve hayat tecrübelerini paylaşmak isterler. Ben de, karşılıklı bir anlayış çerçevesinde, böylesi bir yol seçtim. Hem maddi güvencem var, hem de yanımda bana değer veren bir beyefendi.

Muhabir: Peki, bu ilişkileri nasıl tarif edersiniz? Aşk var mıdır, yoksa her şey maddiyat üzerine mi kurulu?

Sugar Baby: Aşkın her biçimi vardır, efendim. Kim demiş ki aşk sadece gençler arasında olur? Benim yaşadığım aşk, şefkat ve destek üzerine kurulu bir aşk. Bana hayatı öğreten, değer veren bir adam var yanımda. Karşılıklı saygı, sevgi ve güven içinde bir ilişkimiz var. Maddiyat elbette önemli bir unsur, ama bir ilişkiyi yalnızca maddiyatla açıklamak, ona haksızlık olur.

Muhabir: Peki, kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Bu hayatın bir sonu var mıdır?

Sugar Baby: Kendimi çok şanslı hissediyorum. Hayallerimi gerçekleştirme yolunda ilerliyorum, seyahat ediyorum, kaliteli bir yaşam sürüyorum ve yanımda bana değer veren bir insan var. Bu hayatın sonu, tıpkı diğer ilişkiler gibi, iki tarafın yollarını ayırmasıyla gelir belki. Ama şimdilik anın tadını çıkarıyorum ve geleceğe umutla bakıyorum.

Muhabir: Son olarak, genç kadınlara ne söylemek istersiniz? Onlara bu hayatı tavsiye eder misiniz?

Sugar Baby: Tavsiye etmek ya da etmemek bana düşmez, herkes kendi yolunu çizer. Ama şunu söyleyebilirim ki, önemli olan seçimlerinin bilincinde olmak. Eğer bir kadın kendini bu dünyada mutlu hissediyorsa ve karşılıklı saygı içinde bir ilişki yürütüyorsa, bunda yanlış bir şey göremem. Önemli olan, insanın kendini değersiz hissetmemesi ve gerçekten sevildiğini bilmesidir.

Sugardaddy ru içinde geçerli bir röpartaj daha var işte buradan okuyun

Ve o, gözlerinde bir ışıkla, önündeki kahveden bir yudum alarak uzaklara bakar. Bizse notlarımızı alırken düşünürüz: Shakespeare’in dediği gibi, "Dünya bir sahnedir ve bizler sadece oyuncularız." Ama belki de, bu sahnede her aşkın kendine ait bir hikâyesi vardır…